2 Ocak 2012 Pazartesi

bu gerçek bir kavga..




Sevgisizliğin, şiddetin, paranın ve silahın egemenliğinin, soğuk ve sıcak savaşların, yolsuzluğun, yoksulluğun, yasakların ve yasaların konuşulduğu bir dünyada bu kez aşktan söz edeceğiz. Toplumun büyük oranının, özellikle gençliğin aşk rüyalarını, düşlerini yağmalayanlar hâlâ aramızda dolaştıkları için; popüler kültürün, medya kuşatmasının vb. pek çok faktörün özünden yalıtıp kirlettiği, yozlaştırdığı aşk anlayışının basıncına karşı bir itirazı dillendirmek için aşktan söz edeceğiz...

İnsanın insansızlaştığı, yürekle yüreğin yakınlaşmasının arasına uçurumlar konulduğu bir dünyada, insanın her geçen gün biraz daha itildiği trajik yalnızlığına karşı en anlamlı restin, ancak onun ışığı olabileceğini bir kez daha yinelemek için... İnsanlığın en eski ve en evrensel ideolojisi olduğu için de söz edeceğiz ondan. Onu çok incitip çok örselediğimiz için... Bize küstüğü için. Adından çok söz edilmesine rağmen, az tüketildiği ve çok istismar edilebildiği için. İnsan kazanacak! Aşk kazanacak! diyenler için. Bunu diyebilenler için...

"Aşkın kavgasını veremeyenler, hiçbir şeyin kavgasını veremezler; aşkın özgürlüğünü yaşamayan ve yaşatmayanlar ise, hiçbir özgürlüğü hak edemezler..."

Hiç yorum yok: