25 Mayıs 2012 Cuma

Hiçlik..

Şimdi aklımın en derin köşesinde en dolu haliyle bir hiçlik duygusu peydah oldu..elime geçen her güzelliği mahvediyor olmanın pişmanlığını hissettiğim bir hiçlik duygusu..her seferinde en çok korktuğum şeylerin başıma gelmesi,sevdiğim insanları kaybetmenin eşiğine gelmem ve yapmış olduğum bir sürü saçmalıktan sonra oturup birde bunları yazmaya çalışmak en kötü hatırlama şekli..yaşarken ölüyor olmanın verdiği acımasız duygu,içimde bir yerlerde beni katlediyor..artık dayanamıyorum diye bağırmak geliyor içimden her bitişten sonra ama bunu kendine yakıştıramıyor yüreğim..bunu kendine yakıştıramayan yüreğim ne zulümler yapıyor sevdiklerine..ben buna bir çare bulamıyorum artık,mutluluğum paylaştıkça azalıyor..yani mutlu olmak varken onu bile beceremiyorum..kendimi tekrarlamaktan öteye gidemiyorum,sonumu bende göremiyorum ve artık bittiğimi resmen açıklıyorum.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

F.kafka

Benim için dünya binlerce “belki” ile dolu, dürüst bir insanım Milena. Esaretin izin verdiği kadar dürüst. Bir şeklimle herkese benzemeyen farklı bir yön var bende. Huzur içinde bir dakika bile çok görülmüştür bana. Her şeyi savaşarak kazanmak mecburiyetindeyim. Sadece geleceğimi değil geçmişimi de kendim yaratmak zorundayım. Dünya sağa dönüyorsa bu ritme uymak için benim sola dönmem gerekiyor. Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben?.